KMS 15-Divriği Ulu Camii

"Kültürel Mirasımızı Sırtlananlar" söyleşilerimizin bu bölümünde konuğumuz kendisiyle daha önce de Selçuklular hakkında konuştuğumuz sanat tarihi uzmanı Hayri Fehmi Yılmaz oldu. Yılmaz, bu bölümde bizlere hakkında çok az şey bilinen ve ne yazık ki çok da yanlış bilgilerin ortada dolaştığı Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nı anlattı.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası bir bütün olarak ele alınıp incelenmesi gereken ve blok halinde yapılmış bir yapılar topluluğu, yani bir külliye.

Selçuklulara bağlı ama kendi iç işlerinde serbest olan ve Ahmet Şah tarafından yönetilen Mengücekliler döneminde, anlaşıldığı kadarıyla cami Ahmet Şah, Darüşşifa da Turan Melek adında bir kadın tarafından 13. yüzyılın başlarında inşa edildi. Bu yan yana inşa edilmiş yapı topluluğunun içinde bir de hanedan türbesi olduğu düşünülen bir türbe var.

Muhteşem taç kapılar yapılmış bu yapılar topluluğuna. Her ne kadar taç kapı Selçuklular döneminde ve sonrasında özellikle öne çıkan bir mimari tarzı olsa da Divriği’deki taç kapılar eşi benzeri bulunmayan türden. Yapıların cepheleri dümdüz bırakılmış ama kapılar olağanüstü süslemeye sahip.

Bu söyleşide Hayri Fehmi Yılmaz Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın karşımıza çıkardığı bitmek bilmeyen sorulara nasıl cevap bulabileceğimizi, bu kapılara nasıl bakmamız ve detayları nasıl doğru görüp anlamamız gerektiğini anlattı.

16. yüzyılda ciddi zarar görmüş olan yapı yine o yüzyılda restorasyon geçirmiş. Bu restorasyonda yapılan işler, o dönemden günümüze nelerin korunup nelerin değiştiği, Cumhuriyet döneminde yapılan restorasyon çalışmaları ile günümüzde sürdürülen ve henüz tamamlanmamış olan restorasyon çalışmaları da sohbetin önemli konu başlıklarından oldu.

Hayri Fehmi Yılmaz konuşmanın belli bir bölümünden sonra bir sunum eşliğinde öncelikle dönemin coğrafyasını, fotoğraflarla Divriği kasabasını, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nı tüm detaylarıyla dışarıdan, plan üzerinden, kapılardaki tüm bezemeleri de anlattıktan sonra bir de fotoğraflar eşliğinde bize yapıların iç mekânlarını da gezdirdi. 

Hayri Fehmi Yılmaz, engin bilgisiyle araştıranlara, gezenlere, gezdirenlere, aslında öğrenmek isteyen herkese müthiş ufuk açıcı olan bu sohbetini konuyla alakalı kitap tavsiyeleriyle bitirdi.